Tüketici hukuku, aldatıcı ticari uygulamalara karşı bireyin korunmasını amaçlayan temel hukuk dallarından biridir. Özellikle motorlu taşıtlar gibi yüksek bedelli ürünlerin alım-satımında, tüketicinin korunması hayati önem taşır. Bu bağlamda, kusurlu araç alımı durumunda tüketicinin sahip olduğu seçimlik haklar, hem yasal güvence hem de pratik çözüm yolları sunar.
- Kusurlu Mal Kavramı ve Araç Satışı
Kusurlu mal; kullanımı engelleyen, beklentileri karşılamayan, taraflar arasında kararlaştırılan niteliklere sahip olmayan veya kanuni teknik standartlardan sapma gösteren mal anlamına gelir. Araç satışında bu durum; aracın motor, şanzıman, fren, hava yastığı gibi hayati sistemlerinde mevcut arızalar kadar; kazalı, boyalı ya da kilometresi düşürülmüş araçların satışıyla da ortaya çıkabilir. - 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun (TKHK) Kapsamında Tüketicinin Seçimlik Hakları
TKHK’nın 11. maddesi, ayıplı mal durumunda tüketiciye dört temel seçimlik hak tanır. Kusurlu araç alımında da tüketici, aşağıdaki haklardan birini seçme hakkına sahiptir:
a) Satış Bedelinden İndirim Talebi
Tüketici, kusurun niteliğine göre satış bedelinden orantılı bir indirim talep edebilir. Bu özellikle aracın kullanımına engel olmayan, ancak değer düşüklüğüne yol açan gizli kusurlar için tercih edilir.
b) Araçtan Dönme (Sözleşmenin Feshi)
Tüketici, aracı iade ederek satış sözleşmesini feshedebilir ve ödemiş olduğu bedelin iadesini isteyebilir. Kusurun ciddi, onarılamaz veya aracın asli fonksiyonunu etkileyecek nitelikte olması halinde bu hak kullanılabilir.
c) Ayıpsız Misliyle Değişim
Tüketici, aracı ayıpsız benzeriyle değiştirilmesini isteyebilir. Uygulamada bu hak, genellikle sıfır araç alımlarında daha yaygın kullanılmaktadır. İkinci el araçlarda ise satıcının elinde ayıpsız benzeri yoksa bu hakkın kullanımı sınırlı olabilir.
d) Ücretsiz Onarım
Tüketici, arızanın ücretsiz şekilde giderilmesini talep edebilir. Bu hak genellikle garanti süresi içerisindeki kusurlar için tercih edilir. Satıcının veya yetkili servisin onarımı süresinde makul davranması beklenir.
- Satıcının Sorumluluğu ve İspat Yükü
Kusurun varlığı teslim tarihinden itibaren 6 ay içinde ortaya çıkarsa, bu kusurun teslim anında mevcut olduğu kabul edilir (TKHK m.10). Satıcı, kusurun sonradan ortaya çıktığını ispat etmedikçe sorumlu tutulur. Ayrıca, ayıptan doğan hakların kullanımı için tüketici, kusuru öğrendiği tarihten itibaren en geç 2 yıl içinde başvurmalıdır (bazı istisnai durumlar hariç). - İkinci El Araçlarda Özel Durumlar
İkinci el araç satışlarında tüketicinin ayıplı maldan doğan hakları aynen geçerlidir. Ancak burada kusurun “açık” mı yoksa “gizli” mi olduğu, tüketicinin uzmanlığı, satış sözleşmesindeki kayıtlar ve bilirkişi raporları gibi unsurlar önem arz eder.
Sonuç
Kusurlu araç alımı, hem maddi hem de manevi yönden tüketici için ciddi mağduriyetlere yol açabilir. Ancak Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında tanınan seçimlik haklar, tüketiciye güçlü bir koruma sağlar. Bu hakların bilinçli bir şekilde ve zamanında kullanılması, hem hak kaybını engeller hem de satıcıların daha dikkatli davranmasını sağlar.
Unutmayalım, hukuken güçlü olan değil, hakkını zamanında kullanan kazanır.