1. İnfaz Hesaplama

Ceza alan bir kişinin cezasının ne zaman başlayacağı ve ne kadar süreceği haklı olarak merak edilir. Bu teknik bir konu olup infaz hesaplama başlığı altında incelenecektir.

Türk Ceza Kanunu’na göre adli para cezası, mahkemece belirlenen gün sayısı ile her gün için takdir edilen miktarın çarpılması sonucu elde edilen bir tutardır. 5275 sayılı Ceza İnfaz Kanunu’nda (5275 SK) adli para cezasının infazı detaylı biçimde düzenlenmiştir. Örneğin, hükmedilen gün sayısı 100 gün ve bir gün karşılığı 100 TL ise, toplam adli para cezası 10.000 TL olur. TCK 52. maddesine göre bir gün karşılığı miktarı en az 100 TL, en çok 500 TL arasında belirlenir.

  • Ödeme Emri ve Taksit: Adli para cezası kesinleştikten sonra “Para Cezası Ödeme Emri” ile hükümlüye tebliğ edilir (5275/20-3) Tebligat tarihinden itibaren 30 gün içinde, hükümlü taksit talep edebilir: Mahkemeden (TCK 52/4) 4–24 taksit, savcılıktan (5275/106/6) en çok 3 taksit alınabilir.
  • Hapis Cezasına Çevirme: 30 gün içinde ödeme yapılmazsa veya taksit kabul edilmezse adli para cezası hapse çevrilir. Bu durumda her 1 gün ceza karşılığı 2 saat kamu hizmeti çalışması yapılabilir (6545 sayılı Kanun ile eklenen hüküm)İkinci kez adli para cezasının hapis cezasına çevrilme aşaması yaşanırsa bu imkân tanınmaz. Ayrıca, 12.03.2024 tarihli düzenlemeye göre 500 TL’nin altındaki adli para cezaları Cumhuriyet Savcısı kararıyla doğrudan hapis cezasına çevrilebilir.
  • Alternatif Yöntemler: Hükümlüler, ödeme ve çalıştırma dışında da cezaevine girmemek için diğer haklarını kullanabilir. Örneğin infazın ertelenmesi talebi ve koşullu salıverilme başvurusu gibi işlemler ile cezaevi riski azaltılabilir. Bir mahkûm, “para cezasını ödeyerek, kamu hizmetine çevirerek ya da infaz ertelemesi alarak cezaevine girmeyebilir”. Hatta adli para hapse çevrildikten sonra dahi kalan miktarı öderse cezaevine girmeyecek, tahliye olacaktır.
Örnek – Adli Para Cezası HesabıDeğer
Gün sayısı100 gün
Bir gün karşılığı ceza100 TL/gün
Toplam adli para cezası (Gün × 1 gün tutarı)10.000 TL

Hapis Cezasının İnfazı

Kesinleşen hapis cezalarında infaz süreci, hükmün tebliği ile başlar. Hüküm hükümlüye tebliğ edilmeden infaz süreci başlamaz.Cezanın tebliği sonucunda hükümlü genellikle çağrı kâğıdı ile cezaevine davet edilir. 5275 SK 19. maddesine göre kasten işlenen suçlardan 3 yıl ve taksirle işlenen suçlardan 5 yıla kadar hapis cezalarında çağrı kâğıdı düzenlenir; bu davete rağmen hükümlü teslim olmazsa yakalama emri çıkarılır. Suçun ağırlığı arttıkça cezaya ilişkin yakalama eşiği de düşer: 3 yılın, 5 yılın üstündeki cezalar için savcı doğrudan yakalama emri çıkarabilir.

  • Çağrı Kâğıdı ve Yakalama: Çağrı kâğıdı tebliğinden itibaren 10 gün içinde hükümlünün teslim olmaması durumunda savcı yakalama emri verir. Örneğin, 4 yıl hapis cezası alan bir hükümlüye tebliğ edilen çağrı kâğıdı ile 10 gün süre tanınır; bu süre dolunca yakalama emri uygulanır. Hakim veya savcı, bu maddede sayılan sınırlar içinde infaz işlemi için doğrudan yakalama kararı da verebilir. Yakalama gerçekleştiğinde hükümlü adli işlemlerden geçirilip doğrudan cezaevine gönderilir.
  • İnfazın Ertelenmesi: Hükümlü, hüküm kesinleşip çağrı kâğıdını aldıktan sonra infazın ertelenmesini isteyebilir. 5275 SK 17. maddeye göre, kasten işlenen suçlarda en çok 3 yıl, taksirli suçlarda 5 yıl ve daha az hapis cezalarının infazı, hükümlünün talebi halinde cumhuriyet savcılığınca ertelenebilir. Erteleme kararı her defasında 1 yılı geçmemek üzere iki kez verilebilir. Erteleme talebi makul bir sebebe bağlıdır ve şartlı olarak güvence (para, kefalet vb.) istenebilir. Yüksek öğrenimi tamamlama, anne-baba ya da eş-çocuk sağlık sorunları gibi ivedi nedenlerle ertelenebilir; bu hallerde cumhuriyet savcılığı hükümlüyü en çok bir yıl geri bırakabilir.15/10/2019 tarihli değişiklikle (7188 sayılı Kanun) infazın mahkemece ertelenmesine ilişkin ek düzenlemeler de eklenmiştir.
  • Sonuç: Ceza kesinleşip tebliğ edildikten sonra infaz süreci başlar. Tebligatın doğru yapılmaması veya hükümlünün adresini değiştirmemesi gibi durumlarda süreç aksayabilir. Bu nedenle savunma vekilleri tebligat ve yakalama süreçlerini titizlikle takip etmelidir.

Koşullu Salıverme ve Denetimli Serbestlik Süreleri

Koşullu salıverilme, hükümlünün cezanın bir kısmını infaz ettikten sonra iyi hâlliyse cezaevinden çıkmasıdır. 7242 sayılı Yeni İnfaz Kanunu (15.04.2020) ile koşullu salıverme süreleri yeniden düzenlenmiştir. Buna göre artık ağırlaştırılmış müebbet ve müebbet ile diğer süreli hapis cezalarında, infaz kurumunda geçmesi gereken sürenin yarısı kadar süre cezaevinde çekildiğinde koşullu salıverilme gerçekleşir. Örneğin 10 yıl hapis cezası olan iyi halli hükümlü, cezasının 5 yılını tamamladıktan sonra şartla salıverilebilir. Ancak TCK’da istisna kabul edilen bazı suçlar (cinsel saldırı, işkence, Devlet’in güvenliğine karşı suçlar vb.) için bu oran değişmemiştir; bu suçlarda hükümlü cezasının 3/4 (üçte iki) süresini infaz kurumunda geçirmelidir.

7242 sayılı Kanun ayrıca denetimli serbestlik süresini de değiştirmiştir. Önceki uygulamada “denetim süresi infaz kurumunda geçmesi gereken sürenin yarısı kadardır” hükmü varken, 7242 ile bu tümüyle kaldırılmıştır. Yani artık cezasının koşullu salıverilme tarihine kadar kalan tüm süresi denetimli serbestlikte geçirilir. Örneğin bir hükümlü 2 yıllık cezayı 1 yıl kapalıda geçirdikten sonra şartla salıverildiyse, kalan 1 yıl boyunca denetimli serbestlik yapılır (eskiden bu sürenin yarısı kadar).

Tarihi Düzenlemeler: İnce esaslı infaz kuralları zaman içinde değişmiştir. 1 Haziran 2005’te yürürlüğe giren 5275 sayılı İnfaz Kanunu, bu alanda temel düzenlemeyi getirmiştir.2013 yılında (6411 sayılı Kanun) infaz kanununda değişiklikler yapılarak adli para cezasından çevrilen hapsin infazında çağrı kâğıdı zorunluluğu getirilmiş ve erteleme koşulları düzenlenmiştir.2014’te (6545 sayılı Kanun) adli para cezası infazında kamu hizmeti (denetimli serbestlik) imkânları artırılmış, 2020’de (7242 sayılı Kanun) ise koşullu salıverme ve denetimli serbestlik süreleri yeniden belirlenmiştir. Osman Atalay’ın infografiklerinde de vurgulandığı gibi, 15 Temmuz 2016 öncesinde uygulanmış lehe hükümler 7242 sonrası da saklı tutulmuştur; böylece geçmişte avantaj sağlamış kanun hükümleri hükümlüler için geçerliliğini korur.

Özetle: “Ne kadar yatarım” sorusu, verilen ceza ve suça göre infaz kanunu hükümlerine göre yanıtlanır. Adli para cezası ödenirse sanık cezaevine girmez; ödenmezse dönüşüm ve yakalama süreçleri başlar. Hapis cezası için ise kapsamına göre çağrı kâğıdıyla teslim olmak veya yakalanmak, başlamak için şarttır. Zamanında yapılacak başvurularla infazın ertelenmesi, iyi hâl sayesinde koşullu salıverilme ve denetimli serbestlik imkanları değerlendirilerek cezaevi süresi kısaltılabilir. Sonuçta her hükümlü ve avukatı, infaz sürecini yakından izlemeli ve yasal haklarını kullanmalıdır. Daha fazla bilgi için Avukat Efekan EFE ile iletişime geçebilirsiniz.

Facebook
Twitter
Email
Print
Picture of Avukat Efekan EFE
Avukat Efekan EFE

Avukat Efekan EFE, 7 yıllık tecrübesi ile Bursa'da Avukat olarak hizmet vermektedir.

Hemen Bilgi Al

Aklınızdaki tüm soru, görüş ve önerileriniz için hemen bizden bilgi alabilirsiniz.
Hemen Arayın